ICAO, 2010’da yapılan 37. Genel Kurul’da aldığı kararla, uluslararası sivil havacılık kaynaklı karbondioksit (CO2) salımlarının kontrol altına alınmasını temel siyasa hedeflerinden biri olarak benimsemiştir. Bu yönde atılan ilk somut adım,2016 yılında düzenlenen 39. Genel Kurul’da “Uluslararası Sivil Havacılıkta Karbon Denkleştirme ve Azaltımı Şeması’nın (CORSIA)” kabul edilmesi olmuştur. CORSIA, bu alandaki ilk küresel pazar temelli önlemdir. Özünde, havayoluoperatörlerince belirli kotalarla “karbon tahvilleri” satın alınmasını öngören, diğer tabirle, “offset” yöntemiyle sera gazlarının küresel salımının azaltılmasına dolaylı olarak katkıda bulunan bir programdır.CORSIA, teknolojik gelişmeler, operasyonel iyileştirmeler ve sürdürülebilir havacılık yakıtlarının kullanımı yoluyla azaltılamayan CO2 salım miktarını karbon piyasasından satın alınan “emisyon birimleri” ile dengelemeyi amaçlamaktadır.

CORSIA, iklim değişikliği hukukunda yerleşmiş olan “ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli yetenekler” (CBDR-RC) ilkesi doğrultusunda, gelişmişlik seviyesi farklı ülkeler arasında adil yükümlülük dağılımını gözetmektedir. Buna göre, ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri gibi havacılık sektörleri belirli bir gelişmişlik seviyesine ulaşmış ülkeler ile havacılık sektörleri daha hızlı büyüme içinde olan gelişen pazarlara sahip ülkelerin ihtiyaçları arasında bir denge gözetilmiştir. Bu doğrultuda, CORSIA, gönüllü katılıma dayalı “pilot safha” (2021-2023), keza gönüllülüğe dayalı “birinci safha” (2024-2026) ve nihayet, havacılık sektörü belirli bir ekonomik eşiğin üzerinde olan tüm ülkelerin katılması öngörülen “ikinci safhadan” (2027-2035) oluşmaktadır. En az gelişmiş ülkeler (LDC), gelişmekte olan küçük ada devletleri (SIDS) ve denize erişimi olmayan gelişmekte olan ülkeler (LLDC) ise CORSIA’dan muaf tutulmuştur.

CORSIA’nın ilk hayata geçirildiği dönemde, şema kapsamındaki denkleştirme ihtiyacının tespitinde 2019 ve 2020 yılı salımlarının ortalamasının baz alınması öngörülmüştü. Ancak, 2020 yılında yaşanan Covid-19 salgınının hava taşımacılığında büyük bir düşüşe yol açması nedeniyle ICAO Konseyi, Haziran 2020 tarihli Kararıyla, yalnızca pilot safhada (2021-2023) 2019 yılı salım toplamının temel alınmasını kabul etmiş, Ekim 2022’de gerçekleştirilen 41. Genel Kurul’da da 2024 yılından itibaren Plan sonuna kadar (2035), 2019 yılı salımları toplamının %85’inin temel alınması kararlaştırılmıştır.

CORSIA, Şikago Sözleşmesi’nin çevresel standartları belirleyen 16’ncı Eki’nin bir parçası haline gelmiş olup, uygulanmasını sağlayacak ayrıntılı kurallar birer ICAO belgesi olarak yayımlanmaktadır.

Ülkemiz, CORSIA’nın başlangıcından itibaren gönüllü katılımcılardan biridir. 1 Ocak 2025'ten itibaren CORSIA'ya katılma niyetini açıklayan devlet sayısı ise 129’dur.

ICAO’nun iklim değişikliği ve karbonsuzlaştırma alanındaki ikinci büyük adımını, 41. Genel Kurul’da (2022) kabul ettiğikarbon salımına yönelik Uzun Vadeli Hedef (LTAG) teşkil etmiştir. LTAG, UNFCCC Paris Anlaşması'nın (BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) hava ısısı hedefini desteklemek için 2050 yılına kadar uluslararası havacılık için net-sıfır karbon hedeflemektedir. Bu hedef, uluslararası havacılık ve iklim değişikliği ile ilgili konularda ICAO'nun liderliğini pekiştiren tarihi bir uzlaşıdır.

LTAG, devletlere bireysel temelde salım azaltma hedefleri şeklinde belirli yükümlülükler veya taahhütler getirmemekte, bunun yerine, her devletin özel koşullarını ve kapasitelerini (örneğin, gelişmişlik düzeyi, havacılık pazarlarının olgunluğu, uluslararası havacılığının sürdürülebilir büyümesi gibi) dikkate almaktadır.

Sürdürülebilir havacılık yakıtları (SAF), sürdürülebilirlik ölçütlerini karşılayan yenilenebilir veya atıktan türetilen havacılık yakıtları olarak tanımlanmaktadır. ICAO, SAF'ların uluslararası havacılıktan kaynaklanan CO2 salımını azaltmak için kısa ve orta vadede en büyük potansiyele sahip olduğu görüşündedir. Bu nedenle, kıstasları ICAO tarafından belirlenen SAF’ların daha fazla üretilerek karbon yakıtlarının yerini almaları gerek CORSIA gerek LTAG kapsamında teşvik edilmektedir.